Delta
Bu dalgaların ilki, Delta
dalgasıdır. 0 ve 4 Hz (hertz) arasında olan delta dalgası en düşük
frekansa sahiptir. Derin uykuda ve yüksek empati hissettiğimiz
zamanlarda beynimiz bu dalganın tahakkümündedir. Bir yaşına kadar olan
bebeklerde de bu dalga baskındır. Derin, bilinçsiz ve rüyasız
uykularımızda beynimiz delta dalgalarının etkisindedir. Dikkatin en
zayıf olduğu evredir. Kişi hareketsiz ve uyuşuktur. Performansını
artırmak isteyenler frontal lobda delta dalga frekanslarının etkinliğini
azaltıp, Beta SMR frekansının etkinliğini artırmalıdır.
“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Bozukluğu” olan çocukların ilgilerini çeken bilgisayar oyunlarını
oynarken beta dalga frekanslarını arttırdıkları görülür. Aynı çocuklar
ders dinlerken veya öğrenmeye çalışırken, odaklanmaya çalışmaları
gereken zamanlarda da beyin dalgaları frontalde teta ile delta dalga
marjları arasında seyrettiği için (hayaller kurmaktan, uykuya yönelmeye
kadar) konsantrasyon/ dikkat sağlamakta zorlanırlar.
Teta
Teta dalgaları 4 ile 8 Hz
arasındadır. Beyin dalgaları deltadan yüksek olmakla birlikte hâlâ yavaş
aktivite olarak sınıflanır. Çoğunlukla uyku sırasında beynimiz bu
dalganın etkisi altındadır. Teta dalgasının tavanıyla alfa dalgasının
tabanları arasındaki evreler dünyayla iletişimin/ ilişkinin azaldığı
boyuttur. Kişilerin beyninde, ergenlik duygularının ve güdülerinin
etkin/ dominant olduğu dönemlerde daha çok içe dönük olarak hayal kurma/
fantezi kurma, hatıralarla ilişkili duyguları ve heyecan uyandıran
olayları içeren bir dalga boyutudur. Kişilerin içedönük ruhsal
yolculuklarında, odaklanma, ibadet, meditasyon gibi anlarda hissedilen
duygular esnasında da beynimize hâkim olan dalgadır. Kişilerin sosyal
hayatında yansımaları olan bu dalgaları, çekingenlik ve buna bağlı
olarak oluşan anksiyete, huzursuzluk gibi ya da bir kısım insanlarda da
çekingenliğe bağlı olarak dünyadan soyutlanma ve iç huzur gibi marjın
her iki ucunu da yansıtacak şekilde gözlemlemek mümkündür.
Alfa
Alfa dalgasında beynimiz 8 ile 12
Hz arasındadır. Bu evrede kişi kendini rahatlamış ve huzurlu hisseder.
Bu dalga etkisindeki kişi bilinçlidir ve sakin bir ruh hâli içindedir.
Alfa dalgasının taban frekansları inovasyonel transın yer aldığı dalga
alanıdır. Odaklanma ve öğrenmenin maksimum olduğu bu evre alfa
dalgasının tavanıyla beta dalgasının tabanları arasında seyreden dalga
boyutudur. Bu evrede bir konudan başka bir konuya geçmek çok kolaydır.
Alfa dalgasındaki bir öğrenme faaliyeti diğer dalga frekanslarındaki
öğrenme faaliyetinden (düşünsel öğrenme boyutu hariç) çok daha kısa
sürelidir. Odaklanmayı artırmak için gözlerin kapatılması, düşük tınılı
ezgilerin dinlenilmesi önemlidir. Alfa dalgası oksipital bölgede ve
frontal bölgede yoğunluktadır. Teta dalgasının tavanıyla alfa dalgasının
tabanları arasındaki evrelerde de (7–8–9–10) beyin çok üretkendir.
Zihinsel beceri artar. Buluşçu zihin alanıdır. Düşünsel öğrenme
oluşturulabilir. Ancak bu aralıkların öncelik prensibi olarak sol beyin
yarımküresinin temporal bölgesinden başlaması gerekir. Korpus
kollosumdaki iletimin güçlü ve etkin olarak sağ beyindeki temporal
bölgeyi; somatosensoryel alanı, insulayı
[1],
teta dalgasının tavanıyla alfa dalgasının tabanları arasındaki
evrelerde (7–8–9–10) elektriklendirmesi gerekmektedir. Bu da uzun süreli
(6 ay ile 1 yıl arasında) öğrenim ve eğitimle çalışmayı gerektirir. Bu
aşamada limbik sistemde oluşacak ilkel dürtü ve duygu alanlarının da
delta tavanıyla teta tabanı arasındaki dalga frekanslarında olması
gerekir. Yukarıdaki bilgiler beynin üretken olduğu inovatif/ buluşçu
zihnin kapısının aralandığı alanlardaki dalga frekanslarını
oluşturmaktadır.
Beyinde frontal alandaki düşünce
eylemi ve bunun davranışa dönüşmedeki başlangıç evreleri de (15–18 Hz)
orta ranj beta seviyesini gerektirir.
Düşük Beta (SMR)
Düşük Beta 12 ile 15 Hz
arasındaki dalga frekansını ifade eder. Frontal, temporal ve oksipital
bölgelerde yaygındır. Kişi kendini rahatlamış, uyanık, sakin ve dingin
hisseder. Ders dinlemek ve çalışmak için en uygun evredir. Odaklanma
zirve yapar. Bu evrede hareket azaldığı ve odaklanma arttığı için Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan kişiler bu evreye
getirildiğinde verimli olabilmektedir. Bu evreye beynin eğitimi için en
az 6 aylık bir süre gereklidir.
SMR, Sensory motor rythm olup bu dalganın duyusal ve motor hareketlerle ilgili olduğunu ifade etmektedir.
Orta Ranj Beta
Orta ranj beta dalgaları 15 ile 18
Hz arasındadır. Frontal alandaki düşünce ve bunun davranışa dönüşüm
evreleri için beyindeki dalga frekansının (15–18 Hz) orta ranj beta
olması gerekir. Düşünceler sol beyin yarımküresindeki
Temporoparyetooksipital asosiyasyon alanından frontal alana
iletilmiştir. Frontal lob davranış oluşturmak için beynin diğer
alanlarından gelen bilgileri toplar (bazal gangliyonlar ve serebellum
gibi). Daha sonra davranış kodlarını oluşturur. Bu evredeki kişinin
farkındalık düzeyi yüksektir.
Yüksek Beta (18 Hz Üstü)
18 ile 25–30 Hz arasındadır.
Frontal, temporal ve oksipitalda 18–20 Hz arasında tartışma ortamlarının
oluştuğu beyin dalgasıdır. Hertz arttıkça tartışmanın şekli ve boyutu
değişir. Hz sayısına paralel olarak konulardaki odaklanma değişir,
konudan konuya, olaydan olaya, eşyadan eşyaya değişim gösterir. Hertzin
daha fazla yükselmesi sonucu kişinin genel aktivasyonunda artma, bir
olay olacakmış gibi tetikte durma, heyecan, huzursuzluk ve
konsantrasyonda/ dikkatte azalma oluşur. Limbik sistemde, amigdalde
sürekli ve çok yüksek beta, cinayetten, tecavüze, cinnetten, taşkınlığa
kadar birçok semptomla kendini gösterir. Bu durumda beynin yöneticisi
olan frontal lobda tetanın etkinliği vardır. Bundan dolayı kişi,
mantıklı düşünemez. Bu tür kişilere yaklaşım metodu limbik sistemi ve
amigdali yönlendirici teknikler olmalıdır.
Gama
Bu dalga genellikle 40 Hz olmakla birlikte 25 ila 100 Hz arasındadır ve talamus kaynaklıdır.
Gama dalgası, 40 Hertzlik çok
özellikli bir dalgadır. İlk hedeflenen çok güçlü şok uyarıdan sonra
sekonder (ikincil) gelişebilecek içsel ve dışsal uyarıcılar limbik
sistemde, talamus filtresinde ve amigdalde devre dışı bırakılır. Gama
dalgası hedeflenen düşünceye net odaklanma/ konsantrasyon ve dikkatin
sağlandığı, beyin dalgasının 40 Hz’e çıkarıldığı yoğun bir dalgadır. Bu
beyin dalgası düşüncenin içeriğine bağlı olarak beynin farklı alanlarını
aktifler ve buna bağlı olarak farklı özellikler/belirtiler görülür.
Eğer bu düşünce 40 Hz’lik bir dalga frekansı oluşturan bir aşk
tutulmasıysa ve sürekli devam eden düşünce kaudat alanını aktifliyorsa,
aşk düşüncesi ve aşk bağımlılığı ortaya çıkar. Beynindeki ilk
tetikleyici gama dalgasından daha kuvvetli olmayan hiçbir düşünce
dalgası, aşığa mutluluk vermez. Diğer bütün duygular onun yanında yavan
kalır. Biz buna aşk tutkusu diyoruz. Gama dalgasının zirvesinde
aktiflenen duygular, Evrenin Sahibi’ne karşı yönlendirilirse, kişiyi
Allah aşkından başka hiçbir şey tatmin etmeyecektir. Beynin sağ lobunda
angüler gyrus, silvius yarığının derini, paryatel bölge
[2]deki
hücre mimarisi 3,1,2, alanlarının özel hazırlanmış tekniklerle
uyarılması/ elektriklendirilmesi /nurlandırılması durumunda beyindeki
nöron ağları güçlenir ve yeni sinir devreleri oluşur. Buna bağlı olarak
sürekli kimyasal (nörotransmiter ve hormonların) bombardımanına maruz
kalır. Gama dalgasının başlangıcındaki hertz sürecini oluşturacak
uyarıcılar, belli bir süre gerektiren eğitimle oluşur. Ancak, doğru
tekniklerle düşüncenin eğitilmesi ve anahtar hâline getirilmesi gerekir.
Beynin yukarda saydığımız alanlarında, 40 Hz’lik bir yoğunluk oluşursa,
sezgisel düşünce de ortaya çıkar ki bu anlara “ilham” diyoruz. Gama
dalgasının oluşmasının düşünce, duygu, beyindeki ilgili alan ve zaman
sürecine göre farklı özellikler barındırdığını, aynen iki taraflı bir
kılıç gibi keskin olduğunu, doğru yollar, doğru projeler ve tasarımlar
için kullanılırsa yararlı olacağını; ancak içeriği işe yaramayan duygu,
düşünce ve kavramlar için beyin alanlarını aktiflemesiyle/ uyarmasıyla
takıntı ve ketlenmeler oluşacağını da ifade etmek istiyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Dr. Habib Demirel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder